Kıl dönmesi (pilonidal sinüs) nedenleri, tedavisi, ameliyatı ve bakım planı

Kuyruk sokumu etrafındaki kılların içe dönerek deriye batması sonucunda kıllı ve iltihaplı bir kese meydana gelir. Bu durum kıl dönmesi yada pilonidal sinüs olarak adlandırılır.

Kıl dönmesi (pilonidal sinüs) dair ilgilendiğiniz içeriğin üzerine tıklayabilirsiniz.

Kıl dönmesi tipleri
Kıl dönmesi tedavisi
Kıl dönmesi tedavi edilmezse ne olur?
Kıl dönmesinde görülen apse
Kıl dönmesinde uygulanan ameliyat çeşitleri
Ameliyatlarının genel riskleri
Kıl dönmesi ameliyatının riskleri ve komplikasyonları
Fleb ameliyatı nedir? nasıl yapılır?
Kıl dönmesi ameliyatı sonrası bilgi
Kıl dönmesi ameliyatı sonrasında takip ve tavsiyeler
Kıl dönmesi ameliyatı sonrası dikkat edilmesi gerekenler
Kıl dönmesi ameliyatı iyileşme süreci
Kıl dönmesi (pilonidal sinüs) hemşirelik bakım planı

Kıl dönmesi tipleri


Kıl dönmesi (pilonidal sinüs) olan hastalar 6tip şikayetten biriyle doktora başvururlar. Bu şikayetler;

Tip I:  Hasta kuyruk sokumunda belli belirsiz şikayetler yaşamıştır. Hiç bir yakınması yoktur. Bir veya bir kaç tane toplu iğne başı kadar delik vardır. Bu tür hastaların takip edilmesi yeterlidir.


Tip II: Hastanın öncesinde hiç bir şikayeti olmamıştır. Apseli bir başlangıç gözlenir. Kuyruk sokumunda, son birkaç gün içinde gelişmiştir. Anüsten 5 santimetre kadar yukarıdadır. Çapı birkaç santim çapında olabilir. Ağrı, şişlik ve kızarıklık gözlenir. Hasta oturmakta güçlük çeker, ;oturduğunda şikayet ve yakınmaları artar. Antibiyotik tedavisi kısmen işe yarar. Ağrı kesiciler hastanın ağrısını gidermede yeterli olmaz acil ameliyat gereklidir.


Tip III: Hastanın uzun süreli akıntısı vardır. Öncesinde apseli bir başlangıç olabilir. Hastanın ağrısı ve kızarıklığı yoktur. Hasta sık sık iç çamaşırlarının kirlendiğinden şikayetçidir. İltihaplı delikler kalçalar arasındaki çukurlukta ve anüsten 6 cm kadar uzaktadır. Bazı durumlarda bu deliklerden dışarıya doğru kıl uzadığı görülür. Planlı ve kalıcı tedavi için cerrahi müdehale gerektirir.


Tip IV: Uzun süren akıntı durduktan sonra apse meydana gelir. Kronik hastalığın sırasında iltihabı dışarı akıtan açıklık tıkanır tip II'dekine benzer apseli başlangıç gözlenir. Acil cerrahi müdahale gereklidir.


Tip V: Ameliyattan sonrası yarası kapanmayanlar tip V olarak adlandırılır. Hastalıklı bölge çıkartıldıktan sonra yama tekniği kullanılmamıştır. Dokular gergin gergin onarıldığı için tekrar ayrılır. Tekrar cerrahi müdahale gerektirir.


Tip VI: Hastanın ameliyat sonrası en az 3 ay yakınmasızdır. 3 ay sonra tekrar apse ve akıntı gelişen hastalardır.


Görsel Anlatım (Kıl dönmesi)

Bağlantı


Kıl dönmesi tedavisi

Kıl dönmesinin tek tedavi şekli cerrahi müdehaledir Bazı literatürlerde ameliyatsız tedavi olarak belirtilen yöntem; iltihaplı kanalların ağızlarından kazıma işlemi yapılarak kist içine, kanaldan içeriye doğru fenol benzeri yakıcı, büzücü maddeler verilmesi işlemidir. Bu yöntem tekrar tekrar uygulanmasına rağmen hastaların yarısında etkisizdir.


Kıl dönmesi tedavi edilmezse ne olur?

Kıl dönmesi (pilonidal sinüs) sadece cilt ve cilt altı dokusuyla alakalıdır, iç organlarla hiçbir bağlantısı yoktur. Vücudun bütününü etkileme olasılığı yoktur ve sınırları belirli basit bir hastalıktır. Pilonidal sinüs'ün tedavisini zorlaştıran etmenler

- Yerinin özelliği

- Oturup kalkmakla ilgili yaşanabilecek olumsuzluklar

- Anüse yakın kirlenmeye müsait bir bölgede olması

- Sterilliği sağlamanın zor oluşu hastalığı zahmetli bir hastalık haline getirir.


Pilonidal sinüs tedavi edilmediği taktirde yaşamı tehtid edecek bir tehlikesi yoktur. Hastalık tedavi edilmediği taktirde hastalık kişisel hijyen yönünden giderek dahada zor katlanılır hale gelir.;

Pilonidal sinüs çevre dokulara doğru yayılım göstererek ameliyatta daha geniş bir alanın rezekte edilmesini gerektirebilir. Uzun süreli akıntıyla devam eden kronik hastalığın seyrinde, apse meydana gelirse hasta bir yerine iki ameliyat olması gerekebilir.


Kıl dönmesinde görülen apse

Hastada kıl dönmesinde;

-  Ağrı

- Şişlik

- Kızarıklık şeklinde apseli bir başlangıçla ortaya çıkmışsa acil ameliyat gereklidir.


İltihaplı alanın üzerinden yapılan kesiyle apse boşaltımı gerçekleştirilir. Bu cerrahi müdehale genellikle lokal anestezi ile gerçekleştirilir. İşlem sonrasında yara açık bırakılır ve dikilmez. Hastaya günaşırı pansumana gelmesi tavsiye edilir. Bu işlemle %90 oranında bir iki hafta içerisinde yara kapanır.

Apseli başlangıç gösteren hastaya kalıcı tedavi için yapılan dikişli cerrahi operasyonlar uygulanmaz. Dikişli cerrahi operasyon uygulanmamasının sebebi yaranın irini toplayarak eski halini tekrar alacak olmasıdır. Apsesi boşaltılan hastalarda %35 oranında köten çözüm sağlanmış olur. Apsesi boşaltılan hastaların %65'inde ne yapılırsa yapılsınhastalık kronikleşir ve ikinci bir ameliyat gerekir.

Uzun süren akıntı şeklinde devam eden kronik hastalıkta kalıcı tedavi için iltihaplı dokular tamamen çıkartılarak bölgenin onarılması şeklinde ameliyatlar planlanarak uygulanır. Hasta ameliyat olmayı ertelerse, zamanla akut apse gelişmesi ihtimali vardır. Buda hastalığı başa döndürür.

KISACA:

- Akıntılı tipte bir ameliyatla

- Apseli tipte bir veya iki ameliyatla sonuç alınır.



Kıl dönmesinde uygulanan ameliyat çeşitleri

Kıl dönmesi ameliyatında vücun sakral bölgeden kıl dolu cilt altı boşluğunun, üzerindeki cilt ile beraber çıkarılır. İltihap söz konusuyda bu bölge açık bırakılır ve zamanla kendi kendine kapanması beklenir. Bu durumda tam iyileşme birkaç ayda gerçekleşir. Hastada iltihabi bir durum söz konusu değilse çıkarılan boşluk üzerindeki cilt;

- Direkt olarak dikilebilir.

- Yada birkaç farklı ameliyat tekniğiyle etraftaki dokudan destek sağlanarak kapatılır.

Ameliyatın hangi teknik ile yapılacağına hekim operasyon sırasında karar verir. İhtiyaç halinde cilt altı bölgede biriken sıvıyı dışarı almak için dren takılabilir.



Pilonidal sinüs ameliyatının alternatif tedavi yöntemleri ve riskleri;

• Bölgenin kazınarak, dondurulması işlemi uygulanabilir.

• Lazer ışınları veya elektrikli bıçaklar ile bölgenin yakılması işlemi uygulanabilir.

• Polifenol vb değişik kimyasal maddeler uygulanabilir.


Yukarda belirtilen yöntemler ile hastalığın aynı yerde nüks etme ihtimali cerrahi müdahaleye göre çok yüksektir.


Kılı çıkartıp yama kaydırma yöntemiyle kapatma

Uzun süren akıntı ile karakterize olan kronik pilonidal sinüslerde en uygun ameliyat şekli yarayı genişce çıkartarak yamayla onarım şeklindeki ameliyattır.

- İlk olarak hastalıklı doku tamamen çıkartılır.

- Orta hatta komşu kalça dokularından cilt ve cilt altını içeren bir yama dokusu oluşturulur. Bu yama dokuya flep denir.

- Yama yana döndürülerek yara çıkartılmasında arta kalan boşluğa dikilerek eksizyon + flep yöntemiyle yerleştirilir.


Uzun süreli sonuçları açısından bakıldığında en başarılı ameliyat tekniğidir denebilir.


Kılı çıkartıp açık bırakma yöntemi

Hastalıklı bölge kesilerek çıkartılır ve yara olduğu gibi açık bırakılır. Dezavantajı yara iyileşmesinin 2-3 ay kadar sürmesidir. Hastalığın tekrarlama oranı oldukça düşüktür. Hasta için oldukça zahmetli bir tedavi şekli olduğu için zorunlu kalınmadıkça çok tercih edilmemektedir.


Kılı çıkartarak dikme yöntem,

Hastalıklı bölgenin çıkartılarak yara dudaklarının karşılıklı olarak dikildiği yöntemdir (eksizyon ve primer onarım gerçekleştirilir) oldukça az tercih edilen bir ameliyattır. Bu yöntem küçük iltihaplarda uygundur

- Ameliyat süresi 20 dakikadır

- Yara iyileşme süresi 10-15 gündür

- Hastalığın tekrarlama oranı %20-30’dur.



Mikrosinüsektomi

Mikrosinüsektomi; hastalığı çok küçük bir alanda olan kişilerde uygulanan basit ve sınırlı bir ameliyat çeşididir. Kıl dönmesi hastalarının %5-10 gibi oldukça az bir kısmı için uygundur. 

- Hastalığın erken evresinde

- Kalçalar arası çukurluğun az

- Kıl yoğunluğunun düşük olduğu durumlarda basit bir seçenek olarak tercih edilebilir.


Mikrosinüsektomi sonuçları hakkında yayınlanmış güvenilir tıbbi bir literatür mevcut değildir. İnternette “tüm kıl dönmesi hastalarının mikrosinüsektomiyle tedavi edilebileceği” gibi yanlış bir intiba söz konusudur.

Kliniğe başvuran hastaların büyük bir çoğunluğu 3 - 4 cm veya daha geniş bir kronik iltihaplı doku alanı ile başvurmaktadır. Sadece 1 - 2 cm çapındaki bir doku parçasının çıkartılmasıyla hastaların büyük bir kısmında kalıcı bir tedavi sağlanaması mümkün olmamaktadır.


Kıl dönmesi ameliyatlarında tercih edilen anestezi yöntemi

Kıl dönmesi ameliyatlarında en çok tercih edilen anestezi yöntemi spinal anestezi (belden iğne) yöntemidir. Spinal anestezi yöntemi ile operasyondan sonra 2-3 saat kadar belden aşağısında hissizlik, ağrısızlık sağladığı için oldukça konforlu bir yöntemdir. Özel bir zorunluluk olmadıkça genel anestezi (tamamen uyutma) tercih edilmez.

Hastalık küçük bir alanla sınırlıysa ve sadece apse drenajı yapılacak ise lokal anestezi (kısmi uyuşturma) yeterli olacaktır.


Kıl dönmesi ameliyatı yapılmaz ne olur?

Ameliyat olunmadığı takdirde boşluk büyür ve bu büyüme sonucunda apseninn değişik noktalardan cilde yayılma olabilir. Bu durumda acil cerrahi operasyon gereketirir. Bu durumda bir gecikme yaşanırsa ileride yapılacak ameliyatta daha geniş bir doku çıkarılması gerekir. Bu durum ameliyat komplikasyonlarının oluşma oranını artırır.


Ameliyatlarının genel riskleri

Lokal anestezinin riski

Lokal anestezide uygulanan maddelere bağlı olarak nadiren alerjik reaksiyonlar görülebilir. Alerjik reaksiyon hayati tehlike oluşturabilir.


Ameliyatların genel riskleri:

  • Artmış akciğer enfeksiyonu riski. Akciğerin küçük alanlarında sönmeler ve çökmeler gözlemlenebilir. Bu durumda antibiyotik tedavisi ve fizik tedavi ihtiyacı doğabilir.

  • Hastada ağrı ve şişmeyle birlikte, damarlara pıhtı (emboli) atabilir. (Derin ven trombozu veya DVT). Çok nadir olarak atan bu pıhtı bulunduğu bölgeden koparak akciğerlere gidebilir ve ölümcül bir tablo oluşturabilir.

  • Kalbin zorlanmasına bağlı olarak kalp krizi veya felç gelişebilir.

  • Cerrahi operasyondan kaynaklı ölümler medydana gelebilir.

  • Obez (kilolu) hastalarda;

    - Artmış yara yeri enfeksiyonu riski

    - Akciğer enfeksiyonu

    - Kalp ve akciğer komplikasyonları

    - Pıhtılaşma meydana gelebilir.


  • Hastane enfeksiyonları:

    - Zatüre (pnömoni)

    - Beyin zarı iltihabı (menenjit)

    - İdrar yolu enfeksiyonları

    - Kana mikrop karışmasına bağlı yaygın vücut enfeksiyonu (sepsis) meydana gelebilir.


  • Hastada ameliyat sonrasında operasyon nedeniyle;

    - Anksiyete

    - Ruhsal travma görülebilir.


  • Sigara içen hastalarda;

    - Yara enfeksiyonu

    - Göğüs (akciğer) enfeksiyonu

    - Kalp, akciğer komplikasyonu

    - Tromboz (damar içi kan pıhtılaşması) komplikasyonu oldukça fazladır.

Yukarda belirtilen durumlar operasyonlardaki genel risklerdir. Kısa süreli ameliyatlarda gerçekleşme ihtimali düşüktür.


Kıl dönmesi ameliyatının riskleri ve komplikasyonları

  • Hastada ameliyat esnasında veya sonrası kanama görülebilir. Bu duruma bağlı olarak hastaya kan ve kan ürünleri verilebilir. Kan verilmesinin kendilerine özgü komplikasyonları ve ölüm riskleri azda olsa vardır.

  • Ameliyat bölgesindeki yüzeysel veya derin dokularda enfeksiyon oluşabilir. Bu enfeksiyonlar akciğerler ve solunum yollarında, idrar yollarında veya yaranın kendisinde gelişebilir. Bu durum tekrar ameliyat ya da küçük cerrahi müdahale gerektirebilirler. Müdahale ve antibiyotik tedavisine rağmen enfeksiyonun vücuda tamamen yayılmasıyla ölüme görülebilir.

  • Ameliyat esnasında kullanılacak koter gibi teknolojik malzemelerin sorunları çıkabilir. Bu durum koter yanığı gibi komplikasyonlara sebep olabilir.

    Eloktro koter: ameliyatlarda dokuyu yakarak kesme ve birleştirme işlemi yapan cihazdır.

  • Ameliyat sonrasında ameliyat yöntemine bağlı olarak oturma ve diğer faaliyetleride kısıntı olabilir.

  • Pilonidal sinüs cerrahiside ameliyat anındaki bulgulara dayanarak daha geniş cerrahi operasyon yapılmak zorunda kalabilinir. Bu durum daha fazla iz bırakır.

  • Ameliyat esnasında ameliyat bölgesine dren takılabilir.

  • Ameliyattan sonra ameliyat yerinde iltihap veya sarı sıvı birikmesi görülebilir, bu sıvı şırıngayla veya açılarak boşaltılabilir.

  • Yara tekrar açılabilir iyileşme her zaman beklenen sürede gelişmeyebilir, tekrar ameliyat etmek gerekebilir.

  • Bazı hastalarda kesi  bölgesindeki iyileşme dokusu kalın ve kırmızımsı veya morumsu olabilir.

  • Ameliyatın yapıldığı bölgede ciltte hasar, cilt ölümleri görülebilir. Bu durum pansuman tedavisi, ilave ameliyatlar ve deri nakli gerektirebilir.

  • Ameliyat esnasında doktorunuz operasyonun zor olacağına karar verirse veya ameliyata devam etmenin sağlığınızı daha fazla olumsuz etkileyeceğini düşünürse operasyonu yarıda keserek başka hastaneye sevk edebilir.

Yukarıda belirtilenler kıl dönmesi operasyonunda görülebilecek olası riskler ve komplikasyonlardır.


Fleb ameliyatı nedir? nasıl yapılır?

Kıl dönmesinde en başarılı ameliyat yöntemi; hastalıklı bölgenin tamamen çıkartılarak, eksilen doku yerine kalçadan yama kaydırılarak kapatma (eksizyon + flep) metodudur. Bu ameliyatın süresi yaklaşık 30 dakikadır. Hastanede kalış süresi ise bir gündür. 

Fleb ameliyatı nasıl yapılır? İşlem basamakları

- İlk olarak belden uyuşturucu iğne yapılır (spinal anestezi)

- Spinal anesteziden sonra hasta yüzükoyun yatırılarak ameliyata başlanır.

- Ciltte akıntı olan deliklerden bir boya maddesi verilerek cilt altındaki hastalıklı doku işaretlenir.

- Boyanmış yerlerin birkaç milimetre uzağından geçilerek, hastalıklı doku tamamen çıkartılır.

- Çıkartılan doku genellikle baklava dilimi şeklindedir.

- Yaraya komşu kalça bölgesinden birkaç santimetrelik dil biçiminde bir doku kaldırılarak yama (flep) yapılacak dokusu hazırlanır.

- Yara tabanına içerden dışarıya uzanacak şekilde 3-4 milimetre çapında emici hortum (vakumlu dren) ucu konur.

- Flep dokusu kullanılarak yara kapatılır.

- Yara iyileşme süresi 10 - 15 gündür.

- Bu yöntemle hastalığın tekrarlama ihtimali %3’tür.



Kıl dönmesi ameliyatı sonrası bilgi

Hasta spinal anesteziyle ameliyat edildiği için ameliyat döneminde önemli bir güçten düşüş yaşamaz. Hasta ameliyattan çıktıktan sonra 2-3 saat kadar bacaklarını hareket ettiremez. Bu süre zarfında vücudun alt bölgesinde hissizlik devam ettiği hasta ağrı çekmez. Bir iki saat içinde hastada oral alıma geçilebilir. Hastanın 5-6 saat sonra serum ihtiyacı kalmaz. Tansiyonu düzelir. Hasta yürüyebilir, kendi başına tuvalet ihtiyacını giderebilir. Spinal anestezinin etkisi bitmeden ağrı kesiciye başlanır ve 4-6 saatte bir ağrı kesiciler tekrarlanır. Hastaların genelinde önemli bir ağrı problemi yaşanmaz.Hastanın ameliyat gecesi hastanede kalması önerilir.


Kıl dönmesi ameliyatı sonrasında takip ve tavsiyeler

Hasta ameliyattan sonraki sabah vakumlu dren ile birlikte taburcu edilir. Hastanın drenle taburcu edilmesinindeki amaç, o bölgede birikmesi muhtemel sıvıların dışarı atılmasıdır. Böylece iyileşme gecikmesi ve iltihap riski minimum seviyeye iner.

- Hastanın ameliyattan sonraki gün yürümesi, yara üzerine oturması, sırtüstü yatması serbesttir.

- İlk bir hafta boyunca yara üzerine uzun süreli ağırlık verilmemelidir, yarayı aşırı derecede germemek gerekir.

- Hasta tuvalete oturduğunda pansumanı kirletmeyecek şekilde temizlik yapmalıdır.

- İlk 5 gün hastaya antibiyotik ve ağrı kesici önerilir.

- Dren taburculuktan sonraki 3. gün çekilir.

- Bir hafta boyunca yara pansumanla kapatılır.

- Bir hafta dolduktan sonra pansuman kaldırılarak banyo yapılabilir.

- İki hafta sonra dikişler alınır ve hasta iş hayatına devam edebilir.

- İlk olarak ameliyattan 15 gün sonra olmak üzere 3 ay boyunca her 15 günde bir tüm kalça ve anüs bölgesindeki kıllar, tüy dökücü kremler yardımıyla temizlenmelidir.

- Yürüyüş ve hafif eksersizlerin yapılabilir.

- Futbol vb. ağır sporlar 3 ay dolduktan sonra başlanmalıdır.

- Hastanın yarasında problemi olmadıkça uzun süreli takip edilmesine gerek yoktur.



Kıl dönmesi ameliyatı sonrası dikkat edilmesi gerekenler

  • Ameliyat sonrasında (postop dönemde) hasta en az 48 saat yüz üstü yatmalıdır.

  • Hasta tuvalet ihtiyacını mümkün olduğunca oturmadan karşılamalıdır. Eğer hasta büyük tuvaletini yaparken yara pansumanı kirlenirse pansuman değiştirilmelidir.

  • Hasta gün aşırı düzeli pansuman yaptırmalıdır. Tam iyileşme iki ay kadar sürebilir.

  • Taburculuk işlemleri sırasında hastaya verilen bilgi formunda pansuman günleri, kontrole ne zaman geleceği ve tedavisi belirtilecektir.

  • Taburculuk esnasında ameliyat sonrası tavsiyelere uyulmalıdır, yara yerinde;

    - Kızarıklık

    - Şişlik

    - Akıntı geliştiği zaman ya da beklenmeyen durumlarda hekime başvurunuz.


  • İlaçlar doktorun önerdiği zamanda ve önerdiği şekilde alınmalıdır.


Kıl dönmesi ameliyatın iyileşme süreci

Pilonidal sinüs genellikle üretken ve aktif yaş gurubu olan 15 - 25 yaşlarında daha sık görülür. Ameliyat sonrası iyileşme süresi hasta için çok önemlidir. Okuluna, dersanesine giden, yada aktif çalışan birinin ameliyat sebebiyle 15 gün yatması ciddi kayıplar yaşamasına sebep olur. Aktif çalışma hayatı ve öğrencili hayatı hastanın tedaviyi ertelemesini artırmakta ve hastalığın dahada ilerlemesine sebep olmaktadır.

Pilonidal sinüs flap, direk kapama, asimetrik insizyon veya kapalı pansumansız denilen yöntemlerle ameliyat edildiği durumlarda hasta 10-15 gün evde yüzüstü yatmak zorundadır. Bu süre sonunda hasta çok rahat değildir bundan dolayı genellikle 1.5-2 ay istirahat etmesi için hastaya rapor verirlir. Çalışan kişi ve öğrenciler için bu süre çok önemlidir.

Pilonidal sinüste nadir uygulanan ameliyat yöntemlerden biri olan açık bırakma yönteminde hastanın 6-7 gün şiddetli ağrısı olur. Yara bakımı 4 - 5 aya kadar sürdüğü için hastanın sosyal yaşamını ciddi ölçüde olumsuz etkilemektedir.

Diğer ameliyat yöntemleriyle kıyaslandığında kıl dönmesinde micro sinüsektomi yöntemiyle ameliyatı öne çıkmaktadır. Hasta ameliyattan kısa süre sonra gündelik hayatına devam edebilmektedir. Kıl dönmesi (Pilonidal sinüs) tedavisinde mikro sinüsektomi erken işe dönmenin yanı sıra yara bakımı, pansuman, dikişi aldırma gibi uygulamalar içinde zaman tasarrufu sağlamaktadır.


Kıl dönmesi (pilonidal sinüs) hemşirelik bakım planı


Pilonidal sinüs hemşirelik tanıları

(Hemşirelik girişimlerine ulaşmak için aşağıdaki tanılara tıklayabilirsiniz.)

    • Akut ağrı

    • Enfeksiyon riski


    Pilonidal sinüs hemşirelik bakımı

    • Hastanın postop dönemde insizyon (kesi) bölgesine bası yapmaması için yüz üstü (prone) pozisyonda yatması istenir.

    • Hastanın ağrı durumu sorgulanarak değerlendirilir. Gerekirse hastaya analjezik (ağrı kesici) uygulanır. (Hekim istemiyle)

    • Vital bulgu takibi (ateş, nabız, tansiyon, satürasyon) yapılır.

    • Hastaya genital bölge temizliğinin önemi anlatılır.

    • Hastaya uygun diyet belirlenir. (Diyetisyen yardımıyla)

    • Hastanın beslenme alışkanlığı düzenlenir. Beslenme eğitimi verilir.

    • Lazer epilasyonun hastalığın iyileşmesine katkı sağlayacağı ve tekrar nüks etmesini engelleyeceği anlatılır.

    BİLGİLENDİRME: Yorum ve sorularınız sistem yöneticisi tarafından onayladıktan sonra yayınlanacaktır.

    Daha yeni Daha eski

    نموذج الاتصال